Yapılan birçok araştırma, Covid-19’un pıhtılaşma ve iltihap gelişimini tetikleyen bir hastalık olduğunu ve bu iki mekanizmanın etkisiyle de kalp damarlarını tıkayarak kalp krizlerine neden olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda Covid-19 virüsü, aslında dünyada ve ülkemizde ölümlerden en çok sorumlu olan kalp-damar tıkanıklıklarının artışına yol açan, akut bir enfeksiyon gibi başlayan ama sonrasında kronik bir hastalığa dönen ciddi bir sağlık sorunudur.
Covid-19 virüsü, kalp damar duvarında oluşmuş, damar sertliği olarak da bilinen, plak dediğimiz bozulmaların içlerine doğrudan sızar. Bu bölgelerde yer alan bir tür bağışıklık hücresi içine yerleşerek çoğalır ve iltihap oluşumunu tetikler. Damar duvarına tutunan virüs, orada başlamış olan bozulmayı hedefleyerek bir tür yara oluşturup, iltihap yoluyla yarayı büyütür. Büyüyen yara, hassas ve yırtılmaya hazır hale geldikten sonra, ek faktörlerin etkisiyle yırtılarak kalp krizine yol açabilir.
NYU Grossman Tıp Fakültesi’nden bir grup araştırmacı, Mayıs 2020 ile Mayıs 2021 tarihleri arasında, şiddetli Covid-19 geçirip, kalp damar sorunları nedeniyle ölen ve tanısı testlerle doğrulanmış, ortalama yaşları 69,6 olan, %75’i erkek, sekiz hastadan alınan otopsi örneklerini kullandılar. İnceledikleri olguların hepsinde, koroner arter hastalığı ve üç veya daha fazla kardiyovasküler risk faktörü saptadılar. Enfeksiyon esnasında, damar sertliğini tetikleyip, damar duvarındaki bozulmanın ve daralmanın artışına yol açan maddelerin salındığını ortaya çıkardılar. Bu çalışma, virüsün kalp krizi riskini doğrudan artırdığı konusunu netleştirdiği gibi, beyne ve diğer hayati organlara da damar hasarı yoluyla zarar verebileceğini göstermiştir.
Önceden kalp hastalığı veya kalp hastalığı risk faktörleri taşıyan kişilerde, Covid-19’a bağlı önemli kardiyak komplikasyon gelişme riski olmakla birlikte, genç ve düşük riskli gruplarda ne gibi etkileri olduğuna dair çalışmalar halen sürmektedir. Ancak bazı çalışmalarda, hafif düzeyde Covid-19 hastası olan sağlıklı insanlarda bile, virüsün kalbe hasar vererek, kronik kalp hastalıklarını tetikleyebileceği gösterilmiştir.
2022’de yapılan başka bir araştırma, hastane yatışı gerektirmeyen, Covid-19 olgularında aşağıdaki sorunların gelişme riskinin oldukça yüksek olduğunu ortaya koymuştur:
Kalp-damar hastalığı,
Pıhtı kaynaklı hastalıklar, ( inme, akciğer pıhtısı, bacak toplar damarlarında pıhtı vs..)
Kalp krizi,
Ritim bozuklukları,
Kalp yetmezliği,
Kalp zarı iltihabı,
Ani kalp durması.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerini kullanan 2022 tarihli başka bir araştırmada da, kalp krizi kaynaklı ölüm oranının, Covid-19 salgını sonrasında arttığı belirtilmiştir.
2022 yılında 5.133 Covid-19 hastası ile yapılan bir başka araştırma, kalp hastalığı risk faktörlerinin, hastalığın şiddetini de etkileyebileceğini ortaya çıkarmıştır. Araştırmacılar, kişinin ölüm riskini arttıran ana faktörün kalp hastalığı kadar, risk faktörlerinin de olduğunu belirlediler. Sigara içmek, hareketsiz yaşam tarzı, yüksek tansiyon, kan yağlarındaki yükseklik, diyabet, aşırı kilo ve kötü beslenme, bu risk faktörlerinin başında geliyordu.
Covid-19’un sağlıklı insanlarda bile kalp hastalığı risk faktörü sayılabileceğine dair verilerin arttığı bu dönemde, bu hastalığın tıpkı grip gibi bizlerle kalacağını artık bilmekteyiz.
Bu durumda bize düşen, korunmak ve kalp hastalığı riskini arttıran etkenlerden olabildiğince uzak kalmak olacaktır.
Ayrıca artış gösteren kalp krizleriyle birlikte, inme ve benzeri pıhtılaşma kaynaklı olgulardan Covid-19 aşılarını sorumlu tutanlar bilmelidir ki, bu durumu aşıya bağlayan dünyada hiçbir bilimsel veri bulunmamaktadır. Tam tersine bir işleyişle, Covid-19 virüsünün tüm bu olumsuzlukların tetikleyici nedeni olduğu ise araştırmalarla açıkça ortaya çıkarılmıştır.
Bizlerin neye inanmamız gerektiğini, kulaktan kulağa söylemler ve varsayımlar değil, sadece bilim söyleyebilir.